top of page

ADANA’NIN EN ÖNEMLİ ON TARİHİ ESERİ




Ulu Camii

Selçuklu, Memlûk ve Osmanlı devrine ait farklı mimarî karakterlerden izler taşıyan bu önemli eserin üç ayrı kitabesinden, 1513’de Ramazan oğlu Halil Bey tarafından inşasına başlanmıştır. 14 Kasım 1534’de Bağdat Seferi’nden dönen Kanuni Sultan Süleyman’ın Ulu Camii’nin devam eden inşaatını gezdiği kayıtlarda vardır. 1541’de Halil Beyin oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından cami inşasının bitirilerek ibadete açıldığı anlaşılmaktadır.

Ulu Cami’nin batı ve doğu yöndeki iki büyük kapısından avluya girilmektedir. Caminin esas ibadet mekânına ilâveten, bölgenin sıcak oluşu ve daha fazla cemaatin aynı anda ibadet etmesi düşünülerek avlunun bir kısmı ahşap örtü sistemiyle kapatılarak büyük bir ‘son cemaat’ yeri haline getirilmiştir. Doğu cephedeki avlu kapısında ve caminin esas mekânının cephesinde, siyah ve beyaz mermer levhalar kullanılarak cephe görünüşüne renk katılmıştır. Kıble duvarında etrafı siyah mermerden yapılmış bir bordürle çevrilen mihrabı ile caminin Kıble duvarını kaplayan XVI. ve XVII. yüzyıla ait Çiniler dikkat çekmektedir.



Büyüksaat



1879 yılında dönemin Adana Valisi Ziya Paşa tarafından bugünkü adıyla Ali Münif Caddesi üzerinde yapımına başlandı. Ziya Paşa 1880’de vefat ettiğinden dolayı bu önemli eseri tamamlamak bu şehrin görüp görebileceği en çalışkan ve iz bırakan kişi olan Vali Abidin Paşa’ya nasip oldu. Adana Büyük Saat Kulesi 1882 yılında tamamlanıp hizmete açıldı. Ve o günden bu yana şehrin en önemli yapılarından birisi olarak ayakta durmaya çalışıyor.

Kaynaklar saat kulesinin yapımına devrin Adana Belediye Reisi Hacı Yunus Ağa’nın da çok ciddi katkıları bulunduğunu yazıyor. Çevre duvarları pres ocak tuğlasıyla örülen, kare prizma olarak inşa edilen ve yüksekliği 32 metre olan Adana Büyük Saat Kulesi’nin temel derinliğinin de bir o kadar olduğu iddiası mevcut.

Adana Büyüksaat 32 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek saat kulesidir. Benzer dönemlerde inşa edilen diğer saat kuleleri ve yükseklikleri şöyle sıralanır; İstanbul Dolmabahçe Saat Kulesi 1895 yılında tamamlandı ve 27 metre. Bursa Saat Kulesi 1906’da tamamlandı ve 22,5 metre. İzmir’in sembolü sayılan ve Konak Meydanı’nı süsleyen Saat Kulesi’nin yapım yılı 1901. Ve boyu sadece 25 metre. Yine İstanbul’da yükselen ve aynı dönemde inşa edilen Yıldız Saat Kulesi 9, Eftal Saat Kulesi 20 ve Nusretiye Saat Kulesi 15 metredir.



Taşköprü



İmparator Justinianus tarafından İ.S. 527–565 yılları arasında inşa edildi. İnşa edildiği ilk dönemden başlayarak Saros Köprüsü, Justinianus Köprüsü ve en nihayetinde Adana Taşköprü olarak anıldı. Bu tarihçeyle ‘dünyanın halen kullanılan en eski taş köprüsü’ özelliğini taşıyor.

Taşköprü’nün uzunluğu 317 metredir. (Daha doğrusu köprü inşa edildiğinde bu uzunluktaydı. Geçmişten günümüze nehir yatağının doldurulması sonucu şimdilerde bu mesafe hayli kısalmıştır.) Nehirden yüksekliği 13 metredir. Toplam 21 kemerden oluşur. (Aslında oluşurdu demek gerekiyor bugün. Nedenini artık biliyorsunuz. Nehir yatağının doldurulması sonucu bu kemerlerden bir bölümü toprak altında kalmıştır.) Kemerlerin açıları, köprünün merkezine doğru gidildikçe büyür. Taşköprü yüzyıllar boyunca milyonlarca hac kafilesinin üzerinden geçtiği, Osmanlı’nın kutsal topraklara gönderdiği Sure Alayları’nın uğrak mekânıydı.



Yağ Camii



Geçmişte kilise iken, camiye çevrilmiş olan bu yapının asıl adı Eski Camidir. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde de Eski Cami diye bahsedilmekteyse de caminin kapısı önünde vaktiyle yağ pazarı kurulmuş olduğundan Yağ Camii adını almıştır.

Cami’nin hemen bitişiğinde yer alan medrese kapısı üzerindeki kitabede, eserin 1501 yılında Ramazan oğlu Halil Beyin emri ile camiye çevrildiği ve bu tarihten 57 yıl sonra da buraya Piri Paşa tarafından medresenin yaptırıldığı okunmaktadır. Minarenin inşasıysa kilisenin camiye çevrilişinden 24 yıl sonrasına, yani 1525 yılına rastlamaktadır.



Ramazanoğlu Konağı



Bugün Kültür Merkezi ve müze olarak kullanılan tarihi konak 1352 yılında kurulan ve 1608’de Osmanlı Devleti hâkimiyetine girinceye kadar Adana ve Misis yöresine hükmeden Ramazanoğulları Beyliği döneminde 1360/1390 yıllarında Saray Selamlığı olarak inşa edildi.

Konak hayli eskiye uzanan geçmişi boyunca beylikler döneminde bölgeye hükmeden beylere, Osmanlı Devleti’nde şehrin şöhretli valilerine ev sahipliği yaptı. Kanuni Sultan Süleyman Bağdat Seferi dönüşünde, 4. Murat’da Irakeyn seferi dönüşünde bu konakta misafir edildi. Ulu Camii ile Ziya Paşa Parkı’nın hemen yanında bulunan Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi ve Müze olarak hizmet vermeye devam ediyor.



Kurtkulağı Kervansarayı



Adana-Halep kervan yolu üzerindeki Kurtkulağı Menzilinde bulunan kervansaray, bir Osmanlı menzil handır. Kervansaray bir kale sağlamlığında gayet kalın ve sağlam duvarlara sahiptir.

Ceyhan’ın 12 km. güneydoğusunda Kurtkulağı Beldesi’ndedir. Adana Müzesinde bulunan kervansaray kitabesine göre eser 1659’da Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmış olup, mimarı Mehmed Ağa’dır. Adana-Halep kervan yolu üzerindeki Kurtkulağı Menzilinde bulunan kervansaray, bir Osmanlı menzil handır. Kervansaray bir kale sağlamlığında gayet kalın ve sağlam duvarlara sahiptir.



Mestanzade Hamamı



Ramazanoğlu Hacı Mahmut Ağa tarafından inşa ettirilen Mestanzade Hamamı, bugün Küçük Saat Meydanı’nda bulunur. Hamama giriş Pazarlar Caddesi üzerinden yapılmaktadır.

Mestanzade Camiini de yaptıran Ramazanoğlu Hacı Mahmut Ağa tarafından inşa ettirilmiştir. İnşa kitabesi yoktur. Fakat vakfiyesinin 1682 (H. 1093) tarihli olması nedeniyle, bu tarihten önce tamamlandığı anlaşılır.



Misis Köprüsü



Misis Köprüsü, Ceyhan Nehri üzerinde, Adana’nın Ceyhan ilçesinin Yakapınar beldesinde yer almaktadır. Anadolu’nun ilk Roma Köprüsü olarak bilinmektedir. IV. yüzyılda Roma İmparatoru II. Flavius Julius Costantinus tarafından yaptırılmıştır. VI. yüzyıl ortalarında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından ise onartılmıştır.

Köprü dokuz gözlü olarak inşa edilmiştir. Eski Adana – Halep karayolu üzerindedir. Selçuklular, Bizanslılar ve Haçlılar arasındaki savaşlara sahne olan efsanevi kent Misis’in adını taşıyan köprü, Ramazanoğlu Beyliği ve Osmanlı dönemlerinde şiddetli depremlerle tahrip olmuş ama buna rağmen çeşitli zamanlardaki onarımlarla ayakta kalabilmiştir. Yöredeki yaygın inanca göre Kuran’da adı geçen Lokman Hekim’in ölümsüzlük ilacını kaybettiği köprü Misis Köprüsüdür.



Kemeraltı Camii


Kemeraltı Camii, Ramazanoğlu Piri Paşa’nın emirliğine rastlayan dönemde, Hacı Mustafa Bey tarafından 1548 yılında yaptırılmıştır. Kemeraltı Camii’nin mimari özellikleri, genel olarak klasik Osmanlı mimarisini yansıtır niteliktedir.

Kemeraltı Camii, ‘Tarsus Kapısı’ adlı bölgede, Küçük Saat Meydanı’nın köşesinde, Abidin Paşa Caddesi’nin Özler Caddesi ile kesiştiği yerdedir. Önceleri ‘Tarsus Kapısı’ olarak anılan semte sonradan ‘Kemeraltı’ ismi verildiğinden, cami de bundan dolayı aynı ismi almıştır.

1548 yılında Savcıoğlu Hacı Mustafa isimli bir hayırsever tarafından yaptırılmış olan eserin yapılış tarihi, Ramazanoğlu Piri Paşa’nın emirliği zamanına rastlamaktadır. Yapıldığı dönemde caminin yanında bir de medrese bulunmasına rağmen bu yapı dönemin Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak tarafından yıktırılmıştır. Medresenin kitabesi, Adana Müzesi’nde muhafaza altına alınmıştır.



Tepebağ Evleri



Tepebağ ve Kayalıbağ Mahallerinde ayakta kalabilmiş olan geleneksel Adana evleri, Adana’nın tarihi kent kimliğinin en önemli parçalarından birini oluşturmaktadır.

Adana nüfus yapısında çoğunluğu oluşturan Türkmen ve Yörüklerin 19. yüzyıl ortalarına kadar konar-göçer olarak yaşamaları ve Seyhan nehri kenarındaki yapıların taşkınlarla sürekli yıkılması ve yeniden yapılması nedeniyle Adana kent mimarisi bu dönemlere kadar fazla gelişememiştir.

Genellikle tek katlı ve kerpiçten evlerin olduğu şehir, Seyhan nehrinin ıslahı, bölgedeki pamuk üretiminin gelişmesi ve beraberindeki sanayileşme sayesinde hızla gelişme sürecine girmiş, Adana’da ekonomik yapının gelişmesine paralel olarak mimari de etkilenmiştir. Kerpiç evlerin yerlerini daha dayanıklı ve görkemli kagir ve karkas sistemli 2–3 katlı evler almıştır. “Geleneksel Adana Evleri” veya “Tepebağ Evleri” olarak adlandırılan bir yapı tarzı oluşmaya başlamıştır.



117 görüntüleme0 yorum

Yorumlar


bottom of page